Page 7 - TURİZM SEKTÖR ANALİZ RAPORU
P. 7

Bunun  yanı  sıra  sermaye  sahipleri  vakit  doldurmak,  zenginliklerini  ve  görgülerini  göstermek  için
               seyahatler yapmışlardır. Bu dönemde bir çok otel açılmıştır. Ancak turizm hala çok pahalı bir işlemdir.
               İlk seyahat rehberi 1828’de “Rheinland” tarafından yayınlanmıştır. Deniz banyoları moda olmuştur.
               Bu  dönemde  demiryolu  ulaşımının  Avrupa’da  hızlı  gelişimi,  seyahat  sayısında  artış  sağlamıştır.
               İnsanlar sağlık amacıyla, kaplıca ziyaret etmişlerdir. Buharlı gemilerin kullanılması ile deniz ulaşımı
               hızla gelişmiştir. Bu dönemde  görülen en önemli gelişme, 5 Temmuz 1841’de dünyadaki ilk paket
               turun  İngiliz  Thomas  Cook  tarafından  gerçekleştirilmesidir.  Turizmin  gelişiminde  bir  başlangıcı
               gerçekleştiren  Thomas  Cook,  ilk  tur  operatörlüğünü  de  başlatmıştır.  .  İlk  seyahat  acentesi  1845’de
               Thomas Cook tarafından kurulmuştur.

               Yakın Çağ (Modern) Dönemi: Milattan sonra 1914’ten bugüne kadar olan döneme de Modem
               Dönem denilmektedir. Bu dönemde Alpler ve keşif gezileri moda olmuştur, ulaşım daha ucuz ve kolay
               hale  gelmiştir.  Kitlesel  turizm  hareketleri  başlamıştır.  Dağ  turizmi  de  popüler  olmuştur.  Araba  ve
               uçağın ortaya çıkması sonucu çok daha uzaklara daha kolayca ve ucuza gidilebilinmiştir. Oto yolların
               yaygınlaşmasıyla yeni turizm türü çıkmış ve turizm kolaylaşmıştır. Çalışanların sosyal haklara sahip
               olmaları sonucu kitle turizmi de başlamıştır. Çalışanların elde ettikleri bu sosyal haklardan en önemlisi
               ücretli tatildir. Bu hak aslında Birinci Dünya Savaşından hemen önce elde edilmiştir. Artık turizm,
               herkesin kolayca katılabileceği bir faaliyet olmuştur. Refah ve daha çok tatil sonucu turizm gelişmiş
               ancak II.Dünya Savaşıyla bu kesintiye uğramıştır. Asıl turizm hareketi ise İkinci Dünya Savaşı sonrası
               ortaya çıkmıştır.  Teknolojideki gelişme ulaşım araçlarına da yansımıştır. Savaş sonrası özellikle hava
               ulaşımı hız kazanmıştır. Sivil havacılığın gelişimi sonucu çok uzak yerlere çok kolaylıkla ulaşılması
               sağlanmıştır. Bunların yanı sıra savaş sonrası yıkılan kentlerin yeniden, planlı ve modern bir şekilde
               inşası turizm olgusunu desteklemiştir. Yeni kurulan kentlerde oteller, sergi ve festival alanları, spor
               tesisleri gibi yerler inşa edilmiştir. (http://www.goktepe.net)


               TURİZM KAVRAMININ KÖKENİ

               Kökeni  itibariyle  eski  bir  geçmişe  sahip  olan  “turizm”  kavramı,  Latince  ‘tornus’  kelimesinden
               türetilmiştir.  Tornus:  dönmek,  geri  dönmek,  etrafını  dolaşmak,  manasına  gelmektedir.  Tornus’tan
               türeyen turizm sözcüğü, anlamı esasen değişmemek üzere, batı dillerine de girmiş olup, bir hareketi,
               dolaşmayı  ve  başlangıç  yerine  geri  dönüşü  ifade  eden  tour  ve  touring  kelimeleri  bu  kelimeden
               türemiştir.

                “Turizm”,  “turist”,  ve  “turistik”  kavramlarının  ilk  olarak  İngilizler  tarafından  kullanıldığı
               bilinmektedir. Hatta turizm kelimesinin, turist kelimesinden sonra 1800’lü yılların başlarında ortaya
               çıktığı belirtilmektedir. Ancak bu kavramlar, ana dilimize, Fransızca’dan geçerek yer edinmişlerdir.
               Türkçe’de seyahat kelimesi turizmi, seyyah kelimesi de turisti karşılamaktadır. Özetle, kök itibariyle
               eski  bir  geçmişe  sahip  olan  turizm  kavramı  asıl  olarak  XIX.  yüzyılın  başlarında  kullanılmış  ve
               İngilizler tarafından konuşma diline kazandırılmıştır.



               TURİZMİN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ

               Turizm kavramı ilk kez E. Guyer Freuler tarafından 1905 yılında: “ticaret, endüstri ve küçük sanatların
               gelişmesi ve ulaştırmanın mükemmelleşmesi üzerine, özellikle halkların ve toplumsal sınıfların daha
               çok kaynaşmasının sonucu olarak artan dinlenme, hava değişikliği ihtiyacı ve çevre güzelliğine karşı
               duyulan eğilim, doğadan zevk almaya dayanan yakın zamanların bir olayıdır” şeklinde tanımlanmıştır.
               İsviçreli Prof. Hunziker ve Krapt ise, 1942 yılında yayımlanan “Turizm Genel Doktrini” adlı kitapta
               turizmi, “kazanç sağlayan sürekli ya da geçici faaliyetlerde bulunmamak ve bir yerde yerleşmemek
               koşulu ile yabancıların bir yerde konaklamaları sonucunda oluşan ilişkiler ve olaylar bütünü” olarak
               ifade etmişlerdir.
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12