Page 12 - Ekonomik Rapor 2021
P. 12
KÜRESEL EKONOMİK
GÖRÜNÜM
Küresel Ekonomik Görünüm
Kovid-19 salgını halen küresel düzeyde etkisini devam ettirmektedir. Ancak, 2021 yılının ilk çeyreğinde başlayan aşılama
sürecinin ikinci çeyrekte hız kazanmasının yanı sıra ekonomideki açılma karalarının etkisiyle artan talep artışının neticesinde
genellikle gelişmiş ülkelerdeki ekonomik faaliyetlerde normalleşme gözlenmiştir. Aşıya erişimin kısıtlı olduğu ülkelerde ise, vaka
ve ölüm sayıları artmış ve ekonomik toparlanmanın hızı yavaşlamıştır. Küresel toparlanmanın dengeli bir patikada ilerlememesi
ve ülkeler arasında ayrışmanın ortaya çıkmasının yanı sıra, yılın ikinci çeyreğinde delta varyantının dünyanın birçok bölgesinde
yaygınlaşması küresel ekonomik toparlanmanın geleceğine yönelik riskleri artırmaktadır. Ancak, son verilere göre, bu dönemde
hem ekonomik faaliyetlerdeki belirgin toparlanma hem de baz etkisi sayesinde güçlü büyüme kaydeden gelişmiş ülkeler, salgın
öncesi dönemdeki hasıla seviyelerine oldukça yaklaşmışlardır. Salgınla mücadele sürecinde gelişmiş ülkelerin başını çektiği
destekleyici maliye politikası ve gevşek para politikası uygulamalarının sürmekte olduğu görülmektedir. Ancak, özellikle
gelişmiş ülke merkez bankalarının artan enflasyon riskine yönelik para politikası duruşlarında değişikliğe gitme ihtimallerinin
kuvvetlenmesi, küresel ekonomik ve finansal gelişmelerin ana belirleyicilerinden biri haline gelmiştir.
IMF, küresel ekonominin 2021 yılında yüzde 5,9, 2022 yılında ise yüzde 4,9 oranında büyüme
kaydedeceğini öngörmektedir. 2021 yılına ilişkin IMF tahminin değişmemiş olmasında gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelere ilişkin tahminlerdeki revizyonların birbirini dengelemiş olması etkili olmuştur.
ABD’nin mali desteklerinin önümüzdeki yıl da süreceği ve küresel ekonomide genişletici etki yaratacağı
beklentisi, 2022 yılındaki küresel büyüme tahminin 0,5 puan yükseltilmesine neden olmuştur. Salgın,
2020 yılının ilk yarısından itibaren küresel ekonomik ortamda ciddi bir sarsıntıya yol açmış, ilk etapta
alınan kararlardan özellikle karantina ve ekonomik kapanma gibi tedbirler, iktisadi faaliyet üzerinde
yoğun kısıtlayıcı sonuçlar doğurmuştur. Alınan tedbirlerin yanında, 2020 yılının özellikle ilk yarısın
yarattığı baz etkisi sonucu; 2021 yılının ikinci çeyreğinde Avrupa’nın dört büyük ekonomisi olan Almanya,
Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya bir önceki yılın aynı dönemine göre sırasıyla 9,4, 18,7, 22,2 ve 17,3
oranlarında büyürken, benzer şekilde, ABD ekonomisi aynı dönemde yüzde 12,2 oranında büyümüştür1 .
Salgının merkezinin ise varyanta ve aşılamaya bağlı olarak sürekli değişim arz ettiği bir dönemden
geçilmektedir. Salgının, tedarik zincirinde yol açtığı sorunlar devam ederken, başta otomotiv olmak üzere
bazı sektörlerin daha sert etkiler altında kaldığı görülmektedir. Salgın şoku sonrasındaki toparlanma
dengesiz bir şekilde seyretmektedir. Küresel büyüme salgın öncesi seviyesini aşmıştır. Ancak, birçok
ülkede üretim ve istihdam açığı sürmektedir. Ayrıca, gelişmekte olan ekonomiler kendi içlerinde salgından
farklı derecelerde etkilenmektedir. Bunun temel nedeni, salgından ciddi bir biçimde etkilenen turizm
sektörü ile emtia piyasalarındaki gelişmelere farklı şekillerde duyarlı olan gelişmekte olan ülkeler
arasındaki yapısal farklılıkların yanısıra aşıya erişim ve aşılama başarısındaki farklılıklar ile yurtdışı
finansal akımlara bağımlılık açısından süregelen ayrışmalardır.
Salgının ikinci yılında küresel ticaret yeniden güç kaybetmiştir. Salgın öncesinde küresel düzeyde ticaret
gerilimleri nedeniyle, salgına bağlı olarak ise 2020 yılında yüzde 8,2 daralan dünya ticaret hacminin,
salgındaki ilk dalga sonrasında toparladığı ancak tedarik zinciri ve lojistikte devam eden bazı sorunlarla
yeniden güç kaybettiği görülmektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak dünya ticaret hacminin 2021 yılında
yüzde 9,7 artış göstereceği öngörülmektedir.
10 Burhaniye Ticaret Odası Ekonomik Rapor | 2021