Page 13 - Ekonomik Rapor 2021
P. 13

GELİŞMİŞ


                                                 ÜLKELER





                                      i
       Nüfusunun  yaklaşıkyüzde  55’ni  aşı-  layabilen  gelişmiş  ülkeler,  salgın  döne-  mindeki  güçlü  politika
       desteğinin  de  yardımıyla  2021  yılında  görece  güçlü  bir  görünüm  arz  etmektedirler.  2020  yı-  lının  ilk
       yarısında  yoğun  kapanmalarla  ta-  rihsel  bir  duraklamayla  derin  bir  arz  şoku  yaşayangelişmiş
       ekonomilerde  geniş  çaplı  destekleyici  politikalar  uygulanmıştır.  Bu  politikalara  aşı  geliştirme
       faaliyetlerinin  sonuç  vermesi  ve  bu  ülke  grubunun  aşıya  erişim  ve  yaygınaşılama  uygulamalarıyla,
       gelişmişekonomilerin, dünyanın geri kalanından ayrıştığı bir döneme girilmiştir. Nitekim2021 yılı içerisinde
       uluslarara- sı kuruluşlar bu ekonomiler için büyüme tahminlerini yukarı yönlü güncellemişle- ridir. 2020
       yılında yüzde 4,5 daralan ge- lişmiş ekonomilerin, 2021 yılında yüzde 5,2 ve 2022 yılında da yüzde 4,5
       oranında yeniden büyümesi beklenmektedir (IMF WEO).

       ABD  ekonomisi,  aşılamanın  yaygın  ola-  rak  başladığı  ilk  ülkelerden  biri  olması  nedeniyle  hızlı  bir
       toparlanma sürecine girmiştir.Ülke ekonomisi güçlü büyümesi ile salgın öncesi seviyesine gelirken, işgü-
       cü  piyasasındaki  toparlanma  henüz  kalıcı  hale  gelmemiştir.  Nitekim  artan  enflasyon  riskine  karşın
       Amerikan Merkez Bankası Fed’n destekleyici konumunu ihtiyatlı bir biçimde de olsa devam ettirmekte
                                       i
       olduğu  görülmektedir.  Bu  genel  görünümiçerisin-  de,  ABD  ekonomisinin  2021  yılında  yüzde  6,0,  2021
       yılında ise yüzde 5,2 büyümesi beklenmektedir (IMF WEO).

       ABD  ekonomisinde  işgücü  piyasası  salgını  izleyen  dönemde  dalgalı  bir  seyir  arz  etmektedir.  Salgın
       kaynaklı olarak işgücü piyasası hızla bozulmuş ve işsiz sayısı hızla yükselmiş, işsizlik oranı Nisan 2020’de
       yüzde  14,7  ile  zirveye  çıkmıştır.  Ancak,  siyasi  ve  ekonomik  belirsizliklerin  azalmasıyla  işsizlik  oranının
       2021 yılında genel olarak azaldığı ancak istikrarsız bir seyir arz ettiği görülmektedir. Nitekim Fed, işsizlik
       oranının 2021 yüzde 4,8’e, 2022’de ise yüzde 3,8’e inmesini öngörmektedir.

       Fed, 2020 yılında pandemi ile başladığı parasal genişlemeyi sürdürmüştür. Ancak, yılın ikinci yarısından
       itibaren artan enflasyon riski ve ekonomik aktivitedeki görece güçlü sinyaller, Fed’n yakın bir vadede
                                                                                              i
       sıkılaşma yönünde bir patikaya geçişi gündeme getirmiştir. En son Fed toplantısında politika faizi yüzde
       0-0,25 aralığında sabit tutulmuş ve aylık varlık alımları 120 milyar ABD doları olarak devam ettirilmiştir.
       Ancak,  karar  metninde  ekonomideki  ilerlemenin  devam  etmesi  durumunda  varlık  alım  hızındaki
                                                                       i
       yavaşlamanın gündeme alınabileceği belirtilmiştir. Nitekim Fed’n faiz kararıyla birlikte 2022 yılı için faiz
       artışı ihtimalinin arttığı ifade edilmektedir.

       Avro Bölgesinde ekonomik faaliyet güçlü bir toparlanma arz etmiştir. Salgın nedeniyle 2020 yılında yüzde
       6,5 oranında küçülen Avro Bölgesi, alınan destekleyici tedbirler ve aşılama yardımıyla 2021 yılında ABD
       kadar olmasa da güçlü bir toparlanma içine girmiştir. Bu toparlanma bölge içinde farklılıklar göstermiştir.
       Özellikle  virüsün  varyantlarının  farklı  dönemlerde  ülkeleri  etkilemesi  ve  yeniden  kapanma  tedbirlerinin
       çeşitlilik  arz  etmesi  bu  durumda  belirleyici  olmuştur.  Avrupa  Merkez  Bankası  (AMB),  salgın  nedeniyle
       2020 yılında da parasal genişlemeyi destekleyen bir duruşunu, artan enflasyon riskini yakından izleme
       koşulu  altında  devam  ettirmektedir.  2020  yılında  yüzde  6,3  daralan  Avro  Bölgesinde  ekonomik
       büyümenin, 2021 yılında yüzde 5,0, 2022 yılında ise yüzde 4,3 oranlarında gerçekleşmesi beklenmektedir
       (IMF WEO).


       Japonya  ekonomisi,  salgının  dördüncü  dalgasında  en  kapsamlı  kapanma  tedbirlerini  uygulamış  ve
       salgından  toparlanma  sürecinde  güç  kaybetmiştir.  Kovid-19  salgının  dördüncü  dalgasının  ortasında,  5
       Nisan 2021’de Miyagi, Osaka ve Hyogo’da öncelikli önleyici tedbirler yürürlüğe girmiş ve hükümet daha
       sonra  olağanüstü  hali  ve  öncelikli  önleyici  tedbirleri  20  Haziran’a  kadar  uzatarak  yeni  şehirleri
       kısıtlamalara dahil etmiş ve birçok şehirde tedbirleri artırmıştır. 21 Haziran’da olağanüstü hali kaldırılmış
       ve  21  Haziran’dan  11  Temmuz’a  kadar  Tokyo,  Osaka,  Kyoto,  Hyogo,  Aichi,  Hokkaido  ve  Fukuoka  için
       öncelikli önleyici tedbirler alınmıştır. 2020 yılında yüzde 4,6 küçülen Japonya ekonomisinin 2021 yılında
       yüzde 2,4, 2022 yılında da yüzde 3,2 oranında büyümesi öngörülmektedir


                                                           11        Burhaniye Ticaret Odası Ekonomik Rapor | 2021
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18