Page 14 - Ekonomik Rapor 2021
P. 14
GELİŞMEKTE OLAN
ÜLKELER
Salgın, 2020 yılının ilk çeyreğiyle birlikte gelişmekte olan ekonomilerde etkisini artırmıştır. Salgınla
mücadele kapsamında getirilen kapanma ve kısıtlama tedbirleri ekonomik aktivitenin keskin bir şekilde
yavaşlamasına yol açmıştır. Küresel ticaretteki daralma petrol ihracatçısı ekonomileri, seyahat
kısıtlamaları ise turizm geliri elde eden gelişmekte olan ekonomileri olumsuz etkilemiştir. Ocak-Mart
döneminde yaşanan sert daralmanın ardından, finansal koşullar gelişmekte olan ekonomiler için göreli
olarak gevşemiştir. Bazı gelişmekte olan piyasa merkez bankaları ilk kez para politikasında miktar
genişlemesine ve varlık alımlarına yönelmiştir. Ayrıca, gelişmekte olan birkaç ülke döviz likidite sıkıntısını
para takası hatlarıyla hafifletmeye gitmiştir. Ancak, küresel ticaret hacminde gözlenen keskin daralma
gelişmekte olan ülke ekonomilerini derinden etkilemektedir. 2020 yılında yüzde 2,1 küçülen gelişmekte
olan ülke ekonomilerinin; 2021 yılında yüzde 6,4 oranında ve 2022 yılında yüzde 5,1 büyümesi
beklenmektedir
Çin gelişmekte olan ülkelerin genel büyüme performansında belirleyici olmuştur. Salgının ilk merkez üssü
olması nedeniyle, ekonomik daralmanın dip noktasını diğer ülkelerden farklı olarak 2020 yılının ilk
çeyreğinde tecrübe eden Çin, 2021 yılının ilk çeyreğinde söz konusu düşük baz etkisi sayesinde oldukça
yüksek bir büyüme oranı kaydederken, yılın ikinci çeyreğinde baz etkisinin ortadan kalkmasıyla yüzde 7,9
gibi diğer ülkelere kıyasla daha ılımlı bir büyüme oranı kaydetmiştir. Böylelikle, 2021’n ilk yarısında ülke
i
ekonomisi, geçen yıl salgının tetiklediği çöküşün düşük baz etkisi yaratması ile yıllık yüzde 12,7 gibi
oldukça güçlü bir oranda büyümüştür. Diğer taraftan, imalat faaliyetlerindeki yavaşlama, artan
hammadde maliyetleri, bazı bölgelerdeki yeni Kovid-19 vakaları ve azalan baz etkisi ekonomik büyümeyi
l
baskılayarak ikinci çeyrekte daha ılımlı gerçekleşmesine neden olmuştur. Çin’e ilgili bu özel durum
nedeniyle, yılın ikinci çeyreğinde gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranı, gelişmiş ülkelerden bir miktar
daha yavaş gerçekleşmiştir. Öte yandan, salgına rağmen 2020 yılında yüzde 2,3 büyüyen Çin
ekonomisinin 2021 yılında yüzde 8,0, 2022 yılında ise yüzde 5,6 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.
Salgında merkez ülke konumuna gelen Hindistan’da toparlanma kısmen sekteye uğramıştır. Hindistan,
artan vaka sayıları ve yerel karantina önlemlerine rağmen, 2021 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 20,1 oranında büyüyerek 2020 yılının birinci çeyreğinden bu yana en iyi
performansı sergilemiştir. Büyüme imalat ve inşaat sektörleri ile özel tüketim harcamalarından destek
bulmuştur. Ancak, Şubat ayında Kovid-19 salgınının ikinci dalgasıyla beraber artan vaka sayıları, rekor
ölümler ve ardından gelen kısıtlama önlemlerinin, büyüme performansını Nisan-Haziran döneminde
olumsuz etkilediği değerlendirilmektedir. 2020 yılında yüzde 7,3 daralan Hindistan ekonomisinin 2021
yılında yüzde 9,5 oranında ve 2022 yılında ise yüzde 8,5 oranında büyümesi beklenmektedir.
Kovid varyantları büyüme üzerinde etkisini Rusya’da da göstermiştir. Rusya’da Haziran başında delta
varyantına bağlı yeni Kovid-19 vakalarının sayısı artmaya başlamıştır. Kötüleşen epidemiyolojik durum,
Rusya bölge yetkililerini salgının yayılmasını önlemek için ek kısıtlayıcı önlemler almaya zorlamıştır. Rusya
ekonomisi, 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,7 oranında daralmanın ardından ikinci çeyreğinde yolcu
taşımacılığı, perakende ticaret ve madencilikteki güçlü kazanımlarla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
10,3 oranında büyümüştür. Artan iç talep, küresel ekonominin beklenenden hızlı toparlanması ve yüksek
ham petrol fiyatları, bu güçlü ekonomik toparlanmayı sağlayan unsurlar olmuştur. 2020 yılında yüzde 3,0
daralan Rusya ekonomisinin 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 4,7 ve 2,9 büyümesi öngörülmektedir.
12 Burhaniye Ticaret Odası Ekonomik Rapor | 2021